Page 89 - Best
P. 89

MAKALE        87











       Dünyanın  en  yüksek  noktası  Himalayalar   nı da söken rüzgâr eklenir. Tüm bu mücade-  ve  duygusal  zindelik,  hayatlarının  sonuna
       dağ sırasının Everest tepesidir. Yerel dilde   le bazı dağcıların sınırlarını zorlar ve çok zor   kadar bu insanlara eşlik eder.
       adı “Evrenin Tanrıçası” olan bu zirveye, Hin-  olan geri dönme kararının verilmesi zorunlu
       distan’da  13  yıl  valilik  yapmış  olan  Sir  Ge-  hale gelir. Yaralanan veya hastalanan bazı   Şimdi bir de şu görüntüyü gözünüzün önüne
       orge  Everest’in  adı  verilmiştir.  Burası  halk   dağcılar  kampta  tedavi  edilir.  “Tamam  mı   getirin: Açık ve parlak bir günde zirveye bir
       arasında  “merhameti  olmayan  dağ”  veya   devam mı?” kararında arkadaşlarının yardım   helikopter yaklaşıyor. Tam zirveye inemeye-
       “dünyanın çatısı” olarak da anılır. İnsan fiz-  edip cesaretlendirdiği bazıları yollarına de-  ceği için biraz aşağıda Hillary Step denilen
       yolojisinin sınırını zorlayan 8.848 metre yük-  vam eder.                    noktaya iniyor. İçinden çıkan bir prens veya
       sekliğindeki zirveye bugüne kadar 15 farklı                                  prenses  ellerinden  tutularak  indiriliyor  ve
       yoldan tırmanış yapılmış olsa da, tercih edi-  8.000 metreden sonra “ölüm bölgesine” giri-  ona eşlik edenlerle birlikte kısa bir süre son-
       len iki yol vardır. Zirveye ilk ayak basanlar   lir. Burada en küçük hatanın bedeli ölümdür.   ra  zirveye  ulaşıyor.  Arkasında  Himalayalar
       1953’te Edmund Hillary ve Tenzing Norgay   Bu seviyeye kadar oksijen desteği almadan   dağ sırasının zirvelerinin yer aldığı parlak bir
       olmuştur.  Bu  yolculuğun  1969  yılında  Ay’a   gelenler  de  üç  kilogram  ağırlığındaki  tüp-  fotoğraf  çektiriyor.  Sonra  çevresindekilerin
       gidilmesinden ancak 16 yıl önce gerçekleş-  lerini takarlar. 8.504 metredeki son kampta   alkışları  arasında  tekrar  özenle  helikoptere
       mesi, yapılan işin zorluğunu göstermek için   heyecan doruğa çıkar ve sabaha karşı zirve   binip uzaklaşıyor.
       yeterlidir.                           tırmanışı  başlar.  Zirveye  varanların  yaptığı
                                             eylem ise değişmez. Mutlaka fotoğraf çeki-  Bir zaman sonra zirveyi görmüş bu iki kişinin
       Tırmanış                              lir. Bu, çoğunlukla sisler arasında, dağcının   yolları  kesişiyor,  birbirlerine  veya  başkala-
       Kırk  gün  süren  bu  yolculuğun  maliyeti  60-  yüzünün tanınmasının zor, hatta imkânsız ol-  rına  orada  çektirdikleri  fotoğrafları  gösteri-
       100 bin dolar arasında değişir. Kolayca an-  duğu bir fotoğraftır. Onca zahmete bu nok-  yorlar.  Bu  iki  insanın  aynı  deneyime  sahip
       laşılacağı gibi bu serüvene atılmayı hayatla-  taya  varmak  için  katlanan  dağcılar  burada   olduklarını,  benzer  etkiyi  yarattıklarını  dü-
       rının hedefine koyanlar paraları ceplerinden   fazla kalamazlar. Çünkü gerçek hayatta ol-  şünmek mümkün mü? Bu insanların hayatla-
       taşan  kimseler  değildir.  Bu  insanlar  uzun   duğu gibi zirvede yaşanmaz. Zirve hem dar   rının bundan sonraki bölümünde karşılaşa-
       yıllar para biriktirerek ve kendilerini beden-  hem de rahatsızdır, kaldı ki yeterli oksijene   cakları güçlükleri aşmak için sahip oldukları
       sel olarak üst düzeyde zinde tutmak için dü-  de sahip değildir. Bu nedenle zirveden inme   fotoğrafa ne kadar güvenmek gerekir?
       zenli çalışarak hazırlık yaparlar. Daha sonra   zamanını bilmek önemlidir.
       gerekli izinleri alır ve uygun hava koşullarını                              Sonuç
       bulduklarında yolculuğa başlarlar. Khumbu   Dönüş                            İnsanların  sahip  oldukları  diplomalar  zirve
       Buzulu  yolunu  izleyerek  tırmananlar,  ana   Daha sonra dönüş yolculuğu başlar. Birçok   fotoğrafı  gibidir.  Yaşam  başarısını  belirle-
       kampın olduğu 5.364 metrede bir süre ka-  ölümlü kaza, yorgunluk ve hedefe varmış ol-  yen, eldeki fotoğraf değil yapılan yolculuk-
       larak azalan oksijene fizyolojik olarak uyum   manın  getirdiği  gevşeme  nedeniyle,  dönüş   tur.  Emanet  kanatlarla  yükselen  ve  hayata
       sağlar ve yola devam ederler. Sonra 5.944-  yolunda meydana gelir. Dönüş yolculuğunu   tutunacak temeli kendisi inşa etmemiş olan-
       6.157  metre  yükseklikteki  kamplarda  din-  tamamlayıp yorgun ve mutlu olarak aşağıya   lar yaşadıkları zorluklar karşısında dağılırlar.
       lenerek  6.492  metredeki  ikinci  ana  kampa   varanlar, kendilerine bu sürede destek olan   Bu  yolculuğu  yaparken  yaşanan  başarısız-
       varırlar.  Yükseklik arttıkça havadaki oksijen   kamp görevlileri ve arkadaşlarıyla kucaklaş-  lıklar ve bunları aşmak için verilen mücadele
       azalır ve yorgunluk artar. Bu seviyeye uyum   tıktan sonra farklı kelimelerle de olsa şunları   kişiyi  güçlü  kılar.  Üstlenilen  rolün  yüklediği
       sağlandıktan  sonra  yolculuğun  çok  daha   söyler: “Bu sanıldığı gibi fiziksel ve beden-  sorumluluğun  hakkını  verenlerin  gösterdiği
       zor  bölümü  başlar.  Çünkü  giderek  azalan   sel  bir  yolculuk  değil,  esas  olarak  zihinsel   yılmazlık,  dayanıklılık,  geliştirdikleri  bece-
       oksijen baş ağrısı, baş dönmesi, iştah kaybı,   ve  duygusal  bir  mücadeleydi.  Bu  yolculuk   riler  ve  bütün  bunların  sonunda  kazanılmış
       sindirim zorluğu, uyku bozukluğu gibi belir-  beni değiştirdi, dönüştürdü… Ben artık eski   olan yeterlilik duygusu, hayat yolculuğunda
       tilerin ortaya çıkmasına neden olur. Yetersiz   ben değilim.” Bu yolculuğu yapan bazı dağ-  karşılaşacakları  güçlükleri  aşmak  konusun-
       oksijenin neden olduğu güçsüzlük atılan her   cıların  söyledikleri,  yaşadıklarının  etkisi  ko-  da onlara gereken mücadele gücünü verir.
       adımı  eziyet  haline  getirir.  Tırmanıcılar  yol-  nusunda fikir verebilir. “Bu yolculukta kendi   Anne kucağı ortamında hayata hazırlananlar
       culuk  sırasında  bazen  kendilerinden  önce   özünü öğrenirsin. Arzu, tutku, enerji, adan-  ise, yaşamın içinde var olan zorluklarla kar-
       giden  gruptakilerin,  bazen  de  yıllar  önce   ma,  yardımlaşma  kapasiteni  tanırsın.  Ekip   şılaştıkları zaman dağılır.
       bir uçuruma düşmüş dağcıların cesetleriyle   arkadaşlarının  özünü  öğrenirsin.  Sabrın  bir
       karşılaşırlar.  Bu,  son  derece  moral  bozucu   erdem olduğunu anlarsın.” “Dağı fethetmek
       bir durumdur.                         için  yola  çıkanlar  gerçekte  kendilerini  fet-
                                             hettiklerini görürler.” “Dağ önceden olduğu
       Yoğun ultraviyole ciddi yanıklara ve kar kör-  gibi bilinmezliklerle dolu ancak tırmananlar
       lüğüne; aşırı soğuk el, ayak ve yüzde soğuk   kendilerini daha iyi tanımış olur.” Bu tırmanı-
       yanığı denilen geri dönülmez doku hasarına   şı yapan herkes aynı zamanda yardımlaşma
       yol açan yaralara neden olabilir. Beyin fonk-  olmadan, önemli bir şey başarmanın imkân-
       siyonlarında  yavaşlama  ve  zihin  bulanıklığı   sızlığını öğrenir.
       hatalı karar vermeye ve bu da ölümcül so-
       nuçlara  yol  açabilir.  7.000  metreden  sonra   Yolculuğu  geride  bırakanların  bir  bölümü
       en küçük ses bile büyük önem taşır çünkü   motivasyonel konuşmacı olur, bazıları anıla-
       bu ses ölümü getiren kopmuş bir buz kütle-  rını yazar ancak hemen hepsi hayatları bo-
       sinin veya çığın habercisi olabilir. Amansız   yunca girdikleri her toplulukta deneyimlerini
       koşullara  bazen  bir  metre  önündekini  gör-  ve yaşadıkları dönüşümü anlatır. Doğal ola-
       meyi  zorlaştıran  sis,  bazen  de  hızı  saatte   rak yıllar içinde sahip oldukları fiziksel özel-  Prof. Dr. Acar Baltaş
       100 kilometreye yaklaşan ve kamp çadırları-  likleri kaybeder ancak kazandıkları zihinsel
   84   85   86   87   88   89   90   91   92